27 Haziran 2015

Erdoğan kaybettirdi, Erdoğan!

Neden suspus oldunuz?.. Biraz fikir namusu hiç kalmadı mı yoksa sizlerde?..

Kobane düştü düşüyor dedi.
Kürt oyları gitti.
Roboski’nin üstünü kapattırdı.
Kürt oyları gitti.
Kürt sorunu yoktur, taraf yoktur, izleme heyeti yoktur, Dolmabahçe yoktur dedi.
Kürt oyları gitti.
Çözüm süreci’nin üstüne yattı, barışı oyalama tahtasına çevirdi .
Kürt oyları gitti.
10 Kürtten 6’sı HDP’ye oy verdi.
2011 genel seçimlerinde Ağrı’da oyların yüzde 48’ini alan AKP, 7 Haziran’da yüzde 16’ya düştü.
Ardahan’da yüzde 40’tan 26’ya düştü.
Batman’da 37’den 18’e düştü.
Bitlis’te 51’den 31’e düştü.
Tablo, İsmet Berkan'ın 18 Haziran'da Hürriyet'te yayımlanan yazısından alındıDiyarbakır’da 32’den 19’a düştü.
Hakkari’de 16’dan 9’a düştü.
Iğdır’da 28’den 11’e düştü.
Kars’ta 43’ten 27’ye düştü.
Mardin’de 32’den 19’a düştü.
Muş’ta 43’ten 24’e düştü.
Siirt’te 48’den 28’e düştü.
Şırnak’ta 21’den 9’a düştü.
Tunceli’den 16’dan 11’e düştü.
Van’da 40’dan 17’ye düştü.
Dört yılda AKP’nin Kürt oylarında böylesine bir erimeye kim sebep oldu?
Erdoğan’dan başkası değil.

Yerel seçimden bugüne Kürt oylarındaki büyük kırılma

 

Hâlâ korkuyor musunuz, ayıp değil mi?

 

Erdoğan ‘çözüm süreci’nin üstüne yattı, barışı oyalama tahtasına çevirdi , Kürt oyları gitti. 10 Kürtten 6’sı HDP’ye oy verdi
 

Ama bakıyorum.
Yandaş medya’da, AKP’nin tepelerinde Tayyip Erdoğan’ın adını koyarak bu meseleyi tartışana -tek tük cılız sesler dışında- rastlanmıyor.
Neden suspus oldunuz?..
Hâlâ korkuyor musunuz?..
Ayıp değil mi?..
Daha hala Tayyip Erdoğan adını niye ağzınıza alarak tartışamıyorsunuz 7 Haziran’ı?..
Biraz fikir namusu...
Biraz entellektüel dürüstlük...
Hiç kalmadı mı yoksa sizlerde?..

Erdoğan'a güven tepetaklak düşmedi mi?

Tayyip Erdoğan, yolsuzluk dosyalarını kapattığı için de oy kaybetmedi mi AKP?..
Tayyip Erdoğan, dört bakana Yüce Divan yolunu kapattığı için de oy kaybetmedi mi AKP?..
Tayyip Erdoğan, gerçek bir israf ve görgüsüzlük abidesi olan 1150 odalı Saray’ı inşa edip orada yaşama yolunu seçtiği için de oy kaybetmedi mi AKP?..
Tayyip Erdoğan, bir cumhurbaşkanı gibi değil, bir parti lideri, bir başbakan gibi meydanlarda seçim propagandası yaptığı için de, bu propaganda çerçevesinde ‘devlet imkânları’nı kullandığı için de oy kaybetmedi mi AKP?..
Tayyip Erdoğan, kamuoyunda ağır basan eğilimi hiç takmadan seçim meydanlarında başkanlık sistemi, tek adamlık istediği için de oy kaybetmedi mi AKP?..
Ve Tayyip Erdoğan’a güven ya da yaptıklarına dönük onay oranı, 2011’de yüzde 71.1’den 7 Haziran sonrası yüzde 37.5’e aşağı tepetaklak gitmedi mi?..

Muhteşem hezimet 
ve 'yandaş'ların yorumu


Yandaş medya’da, AKP tepelerinde, Erdoğan’ın adını koyarak meseleyi tartışana rastlanmıyor…

Peki, bütün bunlara rağmen daha hâlâ neden en büyük sorumlunun, Tayyip Erdoğan’ın adını koyamıyorsunuz?
Bu muhteşem hezimet Erdoğan’ın eseri değil mi?
Kuşkunuz yok herhalde.
Bakın, bu hezimetin adını koymadan 7 Haziran’dan dersler çıkaramazsınız.
Mırın kırın etmeyin.
Seçimi Erdoğan kazanınca, millete, milli iradeye övgüler düzüyorsunuz.
Kaybedince, milletin oyuna küfür bile edebiliyorsunuz.
Bir yandaş köşedeki şu sözlere bakın:

 

Birden fazla muhalif parti, bir kısım medya, bazı sivil toplum kuruluşları, bir kısım patronlar, Türkiye'nin tam manasıyla bağımsız ve İslam dünyasının ümidi bir ülke olmasını istemeyen dış mihraklar…
Elele vererek Ak Parti iktidarına son verdiler.
Bunu şiirdeki yıkmaya benzetelim. Birkaç ırgat bir araya geldi ve bazı eksikleri ve kusurları olsa bile, Türkiye'yi şaha kaldıran ve alternatifi de ortada bulunmayan iktidarı yıktı.

 

AKP'nin seçim kampanyasında öne çıkan isim Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan oldu. Erdoğan AKP'ye oy isterken muhalefet partilerini hedef aldıBir başka ‘yandaş’ın 7 Haziran yorumu:

 

Bir kere bu meclis tablosu halkın iradesi değil, şer projesinin hormonlu bir ürünüdür.
Mevcut durum, tek hedefi “Her ne pahasına olursa olsun AK Parti’den ve Erdoğan’dan kurtulmak”olan, meşru-gayrimeşru, yerli-yabancı, paralel-yamuk aklınıza gelen her türlü unsurun oluşturduğu bir koalisyonun, mevcudu devirdiği ama yerine yenisini koyamadığı bir hilkat garibesidir.

Korkmayın!

Neden suspus oldunuz? Bu muhteşem hezimet Erdoğan'ın eseri değil mi? Biraz fikir namusu... Biraz  dürüstlük hiç kalmadı mı yoksa sizlerde?

Kendileri seçim kazandıkları vakit ‘Milli irade’yi, ‘milletin oyu’nu yere göğe koyamayanların 7 Haziran yorumları işte böylesine ibret verici.
Demokrasiyi sadece kendileri için isteyenler, sadece kendi seslerinin duyulmasını demokrasi sananlar hep oldu bu memlekette.
Sonuncu çarpıcı örnek de Erdoğan!
Bu nedenle demokrasi ve hukuk devletini Türkiye’de yerli yerine oturtamadık.
Ama hiç olmazsa şimdi, 7 Haziran sonrası bu kötü alışkanlığımızdan vazgeçelim.
Korkmayın!
Erdoğan kaybettirdi, Erdoğan!” diyebilirsiniz artık.
Özellikle AKP içinden bu sesler kulaklara ne kadar çok çalınmaya başlarsa, Türkiye’de normalleşme, demokratikleşme kapısı o kadar çabuk açılır.
Yoksa…
AKP’nin akıbeti de ANAP’a, DYP’ye benzer.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Özgür Özel'in Erdoğan'la diyalog talebini neden önemsiyorum?

31 Mart penceresini açan CHP, hem kendisini hem Türkiye'yi bundan sonra büyütmek istiyorsa, bunun için siyaset meydanına bir büyük uzlaşma projesi, dört dörtlük bir demokratik anayasa önerisi sunmalıdır

Taksim Meydanı 1 Mayıs'lara açılmadıkça, cezaevleri boşalmadıkça...

Bu ülkede demokrasiden, hukuk ve adaletten, özgürlükten söz edilemez

Ermeni kardeşlerimin 24 Nisan soykırım acısını, Hrant Dink'in "23,5 Nisan" yazısıyla paylaşıyorum

"Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle..."